Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    HZ. OSMAN B. AFFAN (R.A) HAKKINDA GENİŞ BİLGİ

    Admin
    Admin
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 531
    Points : 982
    Kayıt tarihi : 27/04/10
    Nerden : ADANA

    HZ. OSMAN B. AFFAN (R.A) HAKKINDA GENİŞ BİLGİ Empty HZ. OSMAN B. AFFAN (R.A) HAKKINDA GENİŞ BİLGİ

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Mayıs 03, 2010 11:23 am

    HZ. OSMAN B. AFFAN (R.A)

    Künyesi Ebu Abdullah'tır. Babası Affan b. el-Âs, annesi Erva'dır. Büyük annesi Beyza, peygamberimizin halasıdır. Hz. Osman'ın ailesi, Mekke'de nüfuz sahibi seçkin ve ileri gelen bir aileydi. Hz. Osman "fil olayı"ndan 6 sene sonra dünyaya geldi.
    Hz. Osman (r.a) geniş omuzlu, yakışıklı, zarif, endamlı, esmer tenli, gür saçlıydı. Heybetli bir sakalı vardı. Bazen sakalım kmalatırdı. Hasan, onun saçlarının çok uzun olduğunu ve dirseklerini örttüğünü söyler.
    Hz. Osman (r.a) pek yufka yürekliydi. Yüzünde hafif çiçek hastalığı izleri vardı. İri kemikli, orta boylu idi.
    Osman b. Affan (r.a), Muhacirlerin mevki bakımından üçüncüsü, Allah'a hakkıyla itaatkâr ve iki nurludur . İki defa hicret et-miş ve her iki kıbleye doğru namaz kılmıştır. O, "İnanıp iyi işler yapanlara -bundan böyle- (Allah'a karşı gelmekten) korundukları, ve inanıp iyi işler yaptıkları, sonra (yasaklardan) sakınıp (onların yasaklığına) inandıkları ve yine korunup iyi iş işledikleri takdirde daha önce yaptıklarından ötürü bir günah yoktur. Allah güzel davrananları sever" âyetinde sözü edilenlerdendir. Ve yine o, gece boyunca ibadet eden, secde ve kıyamda duran, ahiretin dehsetinden korkup Rabbinin rahmetini umanlardandır. Onun davranışları çoğunlukla; cömertlik ve haya, korku ve ümit idi. Gündüzden payı, cömertlik ve oruç, geceden payı secde ve kıyamdı. O, başına gelecek belâdan haberdar edilmiş, ebedî kurtuluş ile ödüllendirilmiştir.
    Tasavvuf, gayenin en son noktasına ulaşıncaya kadar yollar arayarak, ibadete son derece titizlik göstermektir.

    Hz. Osman'ın Ayetle Övülmesi

    Abdullah b. Ömer (r.a)'in şöyle dediği rivayet edilir:
    "Yoksa o, gece saatlerinde secde ederek, ayakta durarak ibadet eden, ahiretten korkan ve Rabbinin rahmetini uman gibi midir? . İşte bu âyette bahsedilen, Osman 6. Affdn'dır'

    Hz. Osman (R.A) Çok Hicab Sahibiydi

    İbni Ömer (r.a), Rasûlullah (s.a)'ın şöyle buyurduğunu rivayet eder:
    "Osman, ümmetimin en hayırlısı ve en cömertidir".
    Yine İbni Ömer (r.a)'den naklediliyor: Rasûlullah (s.a) şöyle buyurdular:
    "Ümmetimin en edepli ve hayâlısı Osman b. Affan'dır". Hasan b. Ali, Hz. Osman (r.a)'dan bahsedip— şöyle dedi:
    "Evde tek başına ve kapısı kapalıyken bile, üzerine su döküp serinlemek için elbisesini çıkarmazdı".
    Abdullah b. Ömer (r.a) der ki:
    "Kureyş'ten üç kişi var ki, bunlar insanların en güzel yüzlüsü, en iyi ahlâklısı ve en hayâlısıdır. Seninle bir şey konuştuklarında yalan söylemezler, sen onlara bir şey söylediğinde de seni yalanlamazlar. Bunlar: Ebu Bekir es-Sıddîk, Osman b. Affan ve Ebu Ubeyde İbnu'l-Cerrah'tır".
    Admin
    Admin
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 531
    Points : 982
    Kayıt tarihi : 27/04/10
    Nerden : ADANA

    HZ. OSMAN B. AFFAN (R.A) HAKKINDA GENİŞ BİLGİ Empty Geri: HZ. OSMAN B. AFFAN (R.A) HAKKINDA GENİŞ BİLGİ

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Mayıs 03, 2010 11:28 am

    Hz. Osman (R.A) İbadet Zevki Olan Biriydi

    Zubeyr b. Abdullah, ninesi Zuheyme'nin şöyle dediğini nakleder:
    Osman (r.a), gündüzleri oruç tutar, geceyi ise, çok az bir müddet uyuduktan sonra kalkar ibadetle geçirirdi.
    Osman b. Abdurrahman et-Teymî, babasının şöyle dediğini rivayet eder:
    "(İçimden) geceyi kesinlikle ayakta geçireceğim (dedim). Yatsı namazını kılınca bir tarafa çekilip orada ibadet ettim. Ayakta olduğum bir sıra adamın biri elini iki omuzum arasına koydu. Bir de baktım ki Osman b. Affan. Osman (r.a) Fatiha süresiyle namaza başladı. Kur'an'ı hatmedinceye kadar okudu. Sonra rükû ve secde etti. (Namazını bitirince) ayakkabılarını aldı çıktı. Daha ön- . ce namaz kılıp kılmadığını ise bilmiyorum (Bu hadisenin aynısını Abdurrahman b. Avf da rivayet etmiştir)."
    Muhammed b. Şîrîn anlatıyor:
    Osman b. Affan (r.a)'ın eşi, onu katletmek için etrafında dönüp dolaşanlara şöyle dedi:
    "Onu öldürürsünüz ya da öldürmezsiniz, fakat o zaten, bütün geceyi bir rekâtta Kur'an'ın tamamını okuyarak ihya ediyordu".
    Şa'bî anlatıyor:
    Mesruk, el-Eşter'le karşılaşınca ona;
    "Osman'ı siz katlettiniz değil mi?" diye sordu. Ester;
    "Evet" dedi. Bunun üzerine Mesruk;
    "Vallahi onu, çok çok oruç tuttuğu ve geceleri ibadetle geçirdiği halde katlettiniz" dedi.
    Enes b. Mâlik (r.a)'den gelen bir rivayete göre, Halife Hz.
    Osman'ın karısı, Osman'ı katlettiklerinde katillere şöyle seslendi:
    "Siz onu katlettiniz! Halbuki o, gecelerini bir rekâtta Kur'ân'ın tamamını okuyarak ihya ederdi.
    Osman (r.a)'a, geçireceği imtihan ve zorluklar haber verildiği halde, tahammülsüzlük ve şikâyette bulunmaktan kaçınmıştır. O kuvvetli sabrıyla, içine düştüğü sıkıntılara karşı feryat etmekten sakınır, sıkıntılı anlarda Hak'ka itaatim şükürle gösterirdi.
    Tasavvuf, kurtuluşun lezzetine erişebimek için sıkıntıların acısına sabretmektir.

    Hz. Osman (R.A)'İn Cennetle Müjdelenmesi

    Ebu Musa el-Eş'arî (r.a) anlatıyor:
    Rasûlullah (s.a) ile birlikte şu bahçelerden birinin içindeydim. Tam o sırada biri kapıyı çaldı. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a);
    "Kapıyı aç ve geleni, başına gelecek bir belâ ile birlikte cennetle müjdele" buyurdular. Bir de ne göreyim gelen Osman'mış. Rasûlullah (s.a)'m sözlerini ona ilettim. Osman (r.a);
    "Vallahu'l-Müsteân (Yardım dilenecek mercî yalnız Allah'dır)" dedi.
    Ebu Sehl, evi muhasara altına alındığı vakit Osman (r.a)'m şöyle dediğini nakleder:
    "Rasûlullah (s.a) bana bir vaad ve vasiyette bulundu. İşte ben bu söz sebebiyle sabrediyorum".

    Rasûlullah (S.A)'M Dert Ortağı Olarak Osman (R.A)'I Seçmesi

    Kays der ki: Ashabdan bazı kimseler Rasûlullah (s.a)'ı şöyle derken görmüşlerdi:
    "Arkadaşlarımdan birinin yanımda olmasını ve ona şikâyet ve dileklerimi iletmeyi ne kadar arzu ederdim".
    O'na; "Size Ebu Bekir'i çağıralım mı?" denildi. Rasûlullah (s.a);
    "Hayır" dedi.
    "Ömer'i?" denildi. O; "hayır" dedi.
    "Ali'yi çağıralım mı?" denildi. O yine; "hayır" dedi.
    Sonunda Osman (r.a) onun yanma çağrıldı. Rasûlullah (s.a) Osman (r.a)'la hafif bir sesle konuşmaya ve ona, sıkıntısından bahsetmeye başladı. Rasûlullah (s.a) konuşurken, Osman (r.a)'m yüzü renkten renge giriyordu.
    Admin
    Admin
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 531
    Points : 982
    Kayıt tarihi : 27/04/10
    Nerden : ADANA

    HZ. OSMAN B. AFFAN (R.A) HAKKINDA GENİŞ BİLGİ Empty Geri: HZ. OSMAN B. AFFAN (R.A) HAKKINDA GENİŞ BİLGİ

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Mayıs 03, 2010 11:29 am

    Hz. Osman (R.A)'In İki Önemli Hasleti

    Abdurrahman b. Mehdi şöyle demektedir:
    Osman (r.a)'da iki haslet var ki, benzerleri ne Ebu Bekir (r.a) ne de Ömer (r.a)'de vardır: Mazlum olarak öidürülünceye kadar nefsine karşı sabrını muhafaza etmesi ve ümmeti tek bir mus-haf etrafında toplaması.
    Hz. Osman (r.a), malıyla Allah'ın rızasına ermiştir. O malını, hiçbir karşılık gözetmeksizin Allah'ın muhtaç kullarına dağıtırdı. Malından kendi nefsi için harcarken eli sıkı idi. Giyim ve yemeye ise düşkün değildi.
    Tasavvuf, faziletin en üst derecesine ulaşmak için vesileler aramaktır.

    Hz. Osman (R.A)'In Cömertliği

    Abdurrahman b. Habbab es-Sülemî anlatıyor: Hz. Peygamber (s.a) minbere çıkıp bir konuşma yaptı ve ashabı, Tebük'e çıkacak Ceyşü'l-Usre'ye yardım etmeye teşvik etti. Bunun üzerine Osman (r.a):
    "Sırt çulları ve semerleriyle birlikte yüz deve hazırlamayı vaad ediyorum" dedi.
    Rasûlullah (s.a) ashabı yeniden, bu orduya yardıma çağırdı. Osman (r.a) ikinci defa;
    "Koşumlarıyla birlikte yüz deve daha vermeyi vaad ediyorum" dedi.
    Rasûlullah (s.a) ashabı yeniden teşvik etti. Osman (r.a) yine'
    "Koşumlarıyla birlikte diğer bir yüz deveyi de hazırlamayı taahhüt ediyorum" diye seslendi.
    Rasûlullah (s.a)'a baktım, hayret etmiş gibi elini sallayarak'
    "Bundan sonra yapacağı şeyden dolayı Osman'a sorumluluk yok" buyurdular.
    Rasûlullah (s.a) Tebük'e gidecek olan Ceyşü'î-Usre hazırlanırken, Osman b. Affan (r.a)'ı sağa sola koştururken gördü ve;
    "Allah'ım! İşlediği ve işleyeceği, gizli ve açık yaptığı, içinde sakladığı ve açıkladığı şeylerden dolayı Osman'ı bağışla" buyurdu.
    Abdullah b. Semure anlatıyor:
    Katâde (r.a); "Osman (r.a) Tebük gazvesinde, ellisi at olmak üzere bin binek hayvanı hazırlamıştır" demektedir.

    Örnek Lider

    Hasan (r.a) anlatıyor:
    "Osman (r.a)'ı, Mü'minlerin halifesi olmasına rağmen, mes-cidde tek başına bir şilte üzerinde uyurken gördüm".
    Abdulmelik b. Şeddad b. el-Hâd şöyle der:
    "Osman (r.a)'ı cuma günü minberde, üzerinde dört -ya da beş- dirhemlik Aden işi kaba bir izar ve Küfe işi hafif yırtık bir elbise olduğu halde gördüm".
    Hasan (r.a)'a mescidde kaylûle (öğle) uykusuna yatanların kimler olduğu soruldu. Hasan (r.a) şöyle dedi:
    Osman (r.a) halife olduğu zamanlarda mescidde kaylûle yapıyordu. Uyandığında, küçük taşların vücudunda izler bıraktığını görürdük. Onun hakkında şöyle konuşulurdu: "Bakın! İşte bu mü'minlerin halifesi, bakın! İşte bu mü'minlerin halifesi".
    Şurahbil b. Müslim anlatıyor:
    Osman (r.a) halifelik makamında (misafir olarak bulunan ya da fakir ve yoksul olan) ümmete halifeliğin yemeğinden yedirir, kendisi ise evine girer sirke ve zeytinyağı yerdi.
    Hemedânî, Halife Osman b. Affan (r.a)'ı, terkisinde kölesi Nail olduğu halde, katır üzerinde giderken gördüğünü söylüyor.
    Admin
    Admin
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 531
    Points : 982
    Kayıt tarihi : 27/04/10
    Nerden : ADANA

    HZ. OSMAN B. AFFAN (R.A) HAKKINDA GENİŞ BİLGİ Empty Geri: HZ. OSMAN B. AFFAN (R.A) HAKKINDA GENİŞ BİLGİ

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Mayıs 03, 2010 11:30 am

    Hz. Osman (R.A)'In Hikmetli Sözleri Ve Halleri

    Abdullah b. er-Rûmî, kendisine gelen bir habere göre Osman (r.a)'ın şöyle dediğini rivayet eder:
    "Cennetle cehennem arasında, hangisine girmekle emroluna-cağımı bilmeksizin bulunacak olsam, hangisine gideceğimi öğrenmeden evvel bir kül yığını olmayı tercih ederdim".
    Abdullah b. Âmir b. Rebîa, birlikte evde otururlarken Osman (r.a)'m şöyle dediğini nakleder:
    "Allah'a yemin olsun ki, ne cahiliye devrinde ve ne de müslü-man olduktan sonra hiç zina etmedim. Müslüman olduktan sonra sadece edeb ve hayam arttı".
    Ukbe b. Suhban der ki: Osman b. Affan (r.a)'ı şöyle derken işittim:
    "Müslüman olduğum günden bu yana onu (cinsel uzvunu kastediyor) sağ elimle tutmadım".
    Hz. Osman (r.a)'ın azadlı kölesi Hâni şöyle diyor:
    "Osman (r.a), bir mezarın başında durduğunda sakalı ısla-nıncaya kadar ağlardı".
    Osman b. Affan (r.a), Rasûlullah (s.a)'m şöyle buyurduğunu anlatıyor:
    "Kuru ekmek dışındaki her şey; bu yemek, tatlı su ve kişiyi gölgeleyip barındıran ev birer fazlalıktır ve âdemoğluna bunlardan bir hayır yoktur".
    Ebu Meşcaa anlatıyor:
    Osman ile birlikte bir hasta ziyaret ettik. Osman (r.a) hastaya;
    "Lâ ilahe illallah, de" dedi. Hasta da söyledi. Bunun üzerine Osman (r.a);
    "Canım kudret elinde olan Allah'a yemin olsun ki, kelime-i teuhidle bütün kusurlarını gidermiş ve onlardan eser bırakmamıştır." dedi.
    Ona dedim ki:
    "Bunu sen mi söylüyorsun, yoksa Rasûlullah (s.a)'dan mı duydun?".
    Osman (r.a) şöyle buyurdu:
    "Hayır, onu Rasûlullah (s.a/dan duydum". Biz;
    "Ey Allah'ın Rasûlü! Bu hasta için okunan bir duadır, sağlam için bir faydası olur mu?" dedik. Rasûlullah (s.a);
    "Sağlam için daha keskindir" buyurdular.

    Hz. Osman (R.A)'IN Hilâfeti

    Hz. Osman, Hicrî 23 yılında, Zilhicce'nin son gecesinde halife oldu ve ona bîat edildi. Halifeliği 12 sene sürdü .

    Hz. Osman (R.A)'In Şehit Edilişi

    Hz. Osman'ın devri karışık bir devirdi. Devletin her yanı isyancılar ve kendi menfaatini her şeyden üstün tutanlarla kaynıyordu. Bu isyancılardan Mısırlı bir grup Hz. Osman'ın yanına gelerek onu sıkıştırdılar. Kellesini istiyorlardı. Burada şunu belirtmeliyiz ki, bu isyan çok geniş çaplı idi. İsyancılar Hz. Osman'ın hilafetten çekilmesini istiyorlardı. Yerine Hz. Ali'nin geçmesi için daha önce Hz. Ali'ye yaptıkları teklif reddedilmişti. Hz. Ali onları reddetmiş, öfkeli bir cevap vermiş ve oğlu Hasan'ı da, durumu bildirsin diye Osman'a göndermişti. Ama isyancılar atik davranarak ansızın Medine'ye yaklaştılar. Çok kalabalıktılar. Ortalıkğa bir kargaşa hakimdi. Hz. Osman bu kuşatmanın kaldırılması için etraftan yardım istedi. Ama burada da anlaşmazlık ortaya çıktı.
    Admin
    Admin
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 531
    Points : 982
    Kayıt tarihi : 27/04/10
    Nerden : ADANA

    HZ. OSMAN B. AFFAN (R.A) HAKKINDA GENİŞ BİLGİ Empty Geri: HZ. OSMAN B. AFFAN (R.A) HAKKINDA GENİŞ BİLGİ

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Mayıs 03, 2010 11:31 am

    İsyancıların muhasarası 40 gün sürmüştür. Hz. Osman kuşatma esnasında bir gün evinin damına çıkarak, herkesin önünde Ali, Talha, Zübeyr ve Sad b. Ebî Vakkas'a hitabederek şöyle demiştir:
    "Allah için, sadece size, Rasûlün yakın arkadaşları olan size soruyorum! Bilmiyor musunuz, Rasûlullah; 'Rume kuyusunu kim kazarsa (işler ve su verir hale getirirse), onun için cennet vardır' buyurmuştu da ben o kuyuyu işler hale getirdim. Bilmiyor musunuz, Rasûlullah; 'zorluk ordusunu kim donatırsa cenneti hak eder' demişti de, yine bu orduyu ben donatmıştım!".
    Oradaki sahabîler, Hz. Osman'ın bu sözlerini doğraladılar.
    Tirmizî bu olayı daha geniş bir şekilde, Sümam b. Hazm
    yoluyla şöyle anlatıyor:
    Hz. Osman kuşatma esnasında evinin damından aşağı bakarak muhasara edenlere şöyle dedi:
    "Mısırlılar! Sizi aleyhime kışkırtan arkadaşlarınızdan ikisini bana getiriniz?'.
    Bu istek üzerine Mısırlılar deve gibi iki iri adamı Osman (r.a)'m karşısına getirdiler. Halife onlara baktı ve sordu:
    "Medine'de Rume kuyusundan başka içilecek su yoktu. Bundan ötürü Rasûlullah; 'kim Rume kuyusunu cennette göreceği hayır karşılığında satın alır ve kendi kovasını müslümanların kovası ile ortak kılar?' diye buyurmuştu da ben o kuyuyu öz malım ile satın almıştım. Oysa siz şimdi o kuyudan içmeme engel oluyorsunuz ve bana acı su içiriyor sunuz! Bunları biliyor muydunuz?". Oradaki iki adam bu soruya;
    "Allah'ın ilmine sığınırız ki, evet!" diye cevap verdiler. Sonra Hz. Osman tekrar söz aldı:
    "Peygamber (s.a)'in mescidi cemaate dar gelmeye başlamıştı da, Rasûlullah (s.a); 'cennette göreceğiniz hayır karşılığında falan kimseye ait bu arsayı kim satın alıp mescidi genişletir?' diye buyurmuştu. O arsayı yine ben aldım. Bugün beni o mescitte iki rekât namaz kılmaktan dahi menediyorsunuz! Bunu da biliyor muydunuz?" dedi.
    "Evet! Allah'ın bilgisine sığınarak cevap veriyoruz, sen doğru söylüyorsun!" dediler.
    Hz. Osman;
    "Allah ve İslâm aşkına söyleyin! Zorluk ordusunu kendi malım ile donattığımı biliyor musunuz?" dedi.
    "Evet!" dediler. Hz. Osman;
    "Allah ve islâm hakkı için soruyorum! Bir gün Rasûlullah Mekke'deki Sebir Dağı'nın üzerinde bulunuyordu. Onun yanında Ebu Bekir, Ömer ve ben vardık. Bu sırada dağ sarsıldı. Hatta bu sarsıntı ile dağın taşları eteklere yuvarlandı. Bunun üzerine Allah elçisi topuğuyla dağı döverek; 'Ey Sebir, dur! Çünkü üzerinde bir peygamber, bir Sıddık ve iki de şehit vardır' buyurdu. Bunu da biliyor musunuz?" dedi.
    "Allah'a sığınırız, evet!" dediler. Bu cevap üzerine Osman şöyle dedi:
    "Allah en büyüktür. Beni şehit Midiler ve Kabe'nin Rabbına andolsun ki ben şehidim" dedi.
    Nesaî, Ahnef b. Kays'tan gelen bir rivayette, Hz. Osman'ın sözlerini tasdik edenlerin, muhasaracıların gönderdiği iki iri adam değil, Ali, Talha, Zübeyr ve Sa'd olduğunu bildiriyor.
    Bu kuşatmanın elebaşısı Abdullah b. Sa'd b. Şerh, Hz.
    Peygamber (s.a) zamanında vahiy kâtibiydi. Ancak Mekke'nin fethinde kanı helâl kılman hainlerden olmuştur. Daha sonra Hz. Osman'ın merhametini kullanan akrabası Mervan araya girmiş ve Abdullah'ı affettirmiş tir. Böylece tekrar müslüman gözüken Abdullah b. Sa'd; Hz. Osman (r.a)'ın hilafetinde Ebu Bekir Sıddîk (r.a)'m oğlu Muhammed'in yerine Mısır valisi olarak atanır. Mısır halkı ise bu lânetli adamın başlarına geçmesinden büyük bir infial duyarlar.
    Admin
    Admin
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 531
    Points : 982
    Kayıt tarihi : 27/04/10
    Nerden : ADANA

    HZ. OSMAN B. AFFAN (R.A) HAKKINDA GENİŞ BİLGİ Empty Geri: HZ. OSMAN B. AFFAN (R.A) HAKKINDA GENİŞ BİLGİ

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Mayıs 03, 2010 11:31 am

    Hz. Osman'a kızarlar. Bu kızgınlık sonucu iş büyür, Osman aleyhine bir ayaklanmaya dönüşür. Sonunda Osman'ı kuşatıp, onu şehit ederler.
    Hz. Osman (r.a)'m okla mı yoksa başka bir yolla mı öldürüldüğü konusunda çeşitli rivayetler var ise de, şehit edildiği sırada Kur'ân-ı Kerîm'i açıktı. Osman (r.a)'m kanı, "Onlara karşı
    Allah sana yeter' âyetleri üzerine damlamıştır. O sırada Hz. Osman'ın bazı hizmetçileri eve girerek yardıma koşmak istemişlerse de geç kalmışlardı. Katil Sevdan b. Rûman, Osman'ı katleder katletmez hemen geri dönmüş, hizmetçilere saldırmıştır. Ancak hizmetçiler Sevdan'ı öldürmeye muvaffak olmuşlardır.
    Hz. Osman'ın öldürülmesinden sonra isyancılar talan hırsıyla Beytü'l-Mal'a koştularsa da, iki çuvaldan başka bir şey bulamadılar.
    Bazı rivayetlerde, isyancıların sonradan pişman oldukları ve tevbe ettikleri anlatılır.
    Hz. Osman (r.a) H. 35 yılının Zilhicce ayının 18'inde, cuma günü şehit edildi. 12 yıl hilafet sürdü. 75 ila 90 yaşlan arasında şehit edildiği kaydedilir.
    Hz. Osman'ın cenazesi üç gün yerinde kaldı, daha sonra Hâkim b. Hizam el-Kureşî ile Cübeyr b. Mut'im Hz. Ali'ye
    gelerek cenazenin defnedilmesi konusunu görüştüler. Bunu duyan isyancılar cenazeye gelenleri taşlamak için yollarda oturdular. Cenaze az bir cemaatle kaldırıldı. Ama Osman'ın yakın arkadaşları olan Hz. Ali, Talha, Zeyd b. Sabit cenazeye katıldılar. Hz. Osman, yıkanmadan, elbiseleriyle kefenlenip defhedilmiştir.
    İşte, hakedeceği cezayı görecek olan Yezid'e kadar uzanan ve daha sonra tarihe yansıyan büyük çatlağın ilk belirtisi bu olaydır.
    Müslüman idareciler uyanık olmalı, halkının durumunu iyi bilmelidirler. Adam kayırmak ve tayin edilen görevlilerin esas ni yetlerini araştırmamak, idareyi çeşitli tehlikelere sürükler.
    Ayrıca, bir yerde haklı başlayan bir itiraz, yanlış mecraya sürüklenmiş bir ayaklanmaya ve bitmez tükenmez kanlı kavgalara yol açabilir. Tarih, tekerrür etsin diye okunmaz! Kendimizi iyi tanımalıyız. Her müslüman kendi gibi düşünmeyen bir müslüman kardeşine belki içerleyebilir. Bunda haklı da olabilir. Ama karşı taraf da dinlenmelidir. Tartışma eğer haklı bir nedene dayanıyorsa, meşru ölçüler içinde yapılmalıdır. Açık nasları çiğnemediği sürece de, kimseye kâfir denemez!

      Forum Saati C.tesi Eyl. 21, 2024 9:41 am