Bismi’llâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm
(1) Yâsiyn (2) velkur'ânilhakiym (3) inneke leminelmürseliyne (4) alâ sıratın
müstekiym (5) tenziylel aziyzirrahıym (6) litünzire kavmen mâ ünzire abâühüm
fehüm ğafilûn (7) lekad hakkalkavlü alâ ekserihim fehüm la yü'minun (8.) inna
cealnâ fiy a'nakıhim ağlâlen fehiye ilel'ezkani fehüm mukmehun (9) ve cealna
min beyni eydiyhim sedden ve min halfihim sedden feağşeynahüm fehüm lâ yübsırun
(10) ve sevaün aleyhim eenzertehüm em lem tünzirhüm lâ yü'minun (11) innema tünzirü
menittebe azzikre ve haşiyer rahmane bilğayb febeşşirhü bimağfiretin ve ecrin
keriym (12) inna nahnü nuhyilmevta ve nektübü ma kaddemu ve asarehüm ve külle
şey'in ahsaynahü fiy imamın mübiyn (13) vadrib lehüm meselen ashabel karyeh
izcaehel mürselun (14) iz erselna ileyhimüsneyni fekezzebuhüma feazzezna
bisalisin fekalû inna ileyküm mürselun (15) kalu mâ entüm illâ beşerün mislüna
ve mâ enzelerrahmanü min şey'in in entüm illâ tekzibun (16) kalu rabbüna yalemü
inna ileyküm lemürselun (17) ve ma aleyna illelbelağul mübiyn (18) kalû inna
tetayyerna biküm lein lem tentehu lenercümenneküm ve leyemessenneküm minna
azabün eliym (19) kalu tairüküm meaküm ein zükkirtüm bel entüm kavmün müsrifun
(20) ve cae min aksalmediyneti recülün yes'a, kale ya kavmit tebiul mürseliyne
(21) ittebiu men lâ yes’elüküm ecren vehüm mühtedun (22) ve maliye la
a'büdülleziy fetareni ve ileyhi türceun (23) eettehızü min dunihi aliheten in
yüridnir rahmanü bidurrin lâ tuğni anniy şefaatühüm şey'en ve lâ yünkizune (24)
inniy izen lefiy dalâlin mübiyn (25) inniy amentü birabbiküm fesmeun (26)
kıyledhulil cenneh, kale ya leyte kavmiy yalemune (27) bima ğafere liy rabbiy
ve cealeniy minel mükremiyn (28) ve ma enzelna alâ kavmihî min badihî min
cündin minessemâi ve ma künna münziliyne (29) in kanet illâ sayhaten vahıdeten
feiza hüm hamidun (30) ya hasreten alel ibad ma ye'tiyhim min resulin illâ kanu
bihî yestehziun (31) elem yerev kem ehlekna kablehüm minelkuruni ennehüm
ileyhim lâ yerciun (32) ve in küllün lemma cemiun ledeyna muhdarun (33) ve
ayetün lehümül ardulmeyteh ahyeynaha ve ahrecna minha habben feminhü ye'külun
(34) ve cealna fiyha cennatin min nehıylin ve a'nabin ve feccerna fiyha
mineluyuni (35) liye'külu min semerihî ve ma amilethü eydiyhim efelâ yeşkürune
(36) sübhanelleziy halekal ezvace külleha mimma tünbitül ardu ve min enfüsihim
ve mimma lâ yalemun(37) ve ayetün lehümülleyl neslehu minhünnehare feizahüm
muzlimune (38) veşşemsü tecriy limüstekarrin leha zalike takdiyrül aziyzil
aliym (39) velkamere kaddernahü menazile hatta a'dekel urcunil kadiym (40)
leşşemsü yenbeğıy leha en tüdrikel kamere ve lelleylü sabikun nehar ve küllün
fiy felekin yesbehun (41) ve ayetün lehüm enna hamelna zürriyyetehüm fiyl
fülkil meşhuni (42) ve halakna lehüm min mislihî ma yerkebun (43) ve in neşe'
nuğrıkhüm felâ sariyha lehüm ve lâ hüm yünkazune (44) illâ rahmeten minna ve
metaan ilâ hıyn (45) ve iza kıyle lehümütteku ma beyne eydiyküm ve ma halfeküm
lealleküm türhamune (46) ve ma te'tiyhim min ayetin min ayati rabbihim illâ
kanu anha mu'ridiyn (47) ve iza kıyle lehüm enfiku mimma rezekakümullahü,
kalelleziyne keferu, lilleziyne amenû enutımü men lev yeşaullahü at'ameh, in
entüm illâ fiy dalâlin mübiyn (48) ve yekûlûne meta hazalva'dü in küntüm
sadıkıyn (49) ma yenzurune illâ sayhaten vahıdeten te’huzühüm ve hüm yehıssımun
(50) felâ yestetıyune tavsıyeten ve la ilâ ehlihim yerciun (51) ve nüfiha
fiyssuri feizâhüm minel'ecdasi ilâ rabbihim yensilun (52) kalu ya veylena men
beasena min merkadina haza ma veader rahmanü ve sadekalmürselun (53) in kanet illâ
sayhaten vahıdeten feizahüm cemiyun ledeyna muhdarun (54) felyevme lâ tuzlemü
nefsün şey'en ve lâ tüczevne illâ ma küntüm ta'melun (55) inne ashabel cennetil
yevme fiy şüğulin fâkihun(56) hüm ve ezvacühüm fiy zılâlin alel'erâiki
müttekiun (57) lehüm fiyha fâkihetün ve lehüm ma yeddeun (58) selâmün kavlen
min rabbin rahıym (59) vemtazul yevme eyyühel mücrimun (60) elem ahad ileyküm
ya beniy ademe en lâ ta'büdüş şeytan innehu leküm adüvvün mübiynün (61) ve
enıbüduniy, haza sıratun müstekıym (62) ve lekad edalle minküm cibillen kesiyra
efelem tekunu ta'kılun (63) hazihî cehennemülletiy küntüm tuadun (64) ıslevhel
yevme bima küntüm tekfürûn (65) elyevme nahtimü ala efvahihim ve tükellimüna
eydiyhim ve teşhedü ercülühüm bimâ kânu yeksibûn (66) velev neşâu letamesna alâ
ayünihim festebekussırata feenna yübsırun (67) velev neşaü lemesahnahüm alâ
mekanetihim femestetau mudıyyen ve lâ yerciun (68) ve men nüammirhü nünekkishü
fiylhalk, efelâ ya'kılun (69) ve ma allemnahüş şi're ve ma yenbeğıy leh, in
hüve illâ zikrün ve kur'ânün mübiyn (70) liyünzire men kane hayyen ve yehık
kalkavlü alelkafiriyne (71) evelem yerev enna halakna lehüm mimma amilet
eydiyna enamen fehüm leha mâlikun (72) ve zellelnaha lehüm feminha rekubühüm ve
minha ye'külun (73) ve lehüm fiyha men'afiu ve meşarib efelâ yeşkürune (74)
vettehazu min dunillâhi âliheten leallehüm yünsarun (75) lâ yestetıyune
nasrehüm ve hüm lehüm cündün muhdarun (76) felâyahzünke kavlühüm, innâ na’lemü
ma yüsirrune ve ma yulinun (77) evelem yerel'insanü enna halaknahü min nutfetin
feiza hüve hasıymün mübiyn (78) ve darebe lena meselen ve nesiye halkah kale
men yuhyiylızame ve hiye remiym (79) kul yuhyiyhelleziy enşeeha evvele merreh
ve hüve bikülli halkın aliymün (80) elleziy ceale leküm mineş şeceril'ahdari
naren feiza entüm minhü tukıdûn (81) eveleyselleziy halekassemavati vel'arda,
bikâdirin alâ en yahlüka mislehüm, belâ ve hüvel hallâkul aliym (82) innema
emrühû iza erade şey’en, en yekule lehu kün, feyekun (83) fesübhanelleziy
biyedihî melekûtü külli şey'in ve ileyhi türceûn.
Anlamı:
1. Yâ-sîn.
2. Kur’ân hikmettir.
3. Kesinlikledir ki, sen gönderilen Rasûlerdensin
4. Sıratı mustakîm üzerindesin.
5. Azîz ve Rahîm indinden inzal olmuştur (Kur’ân).
6. Ataları korkutulmamış olan ve bu yüzden gaflet içinde kalan bir kavmi
uyarasın diye inzâl olandır.
7. Andolsun ki ekseriyetiniz üzerinde hakkın hükmü vardır. İman etmezler.
8. Biz bunların boyunlarına, çenelerine kadar boyunduruk vurduk, bu yüzden
dikbaşlılardır.
9. Biz onların önlerine, arkalarına sedler koyduk. Gözlerini bağladık. Artık
onlar göremezler.
10. Onları uyarsan da, uyarmasan da iman etmezler.
11. Sen yanlız kabul edenleri, zikre uyanları ve Rahmân’dan haşyet duyanları
gaybları ile uyarabilirsin. Onları bağışlanma ve sonsuz ecir ile müjdele.
12. Kesinlikle biziz ölüleri dirilten; onların bütün fiillerini, bıraktıkları
her izi, yazarız. Biz her şeyi apaçık bir şekilde bir kitapta kayda
geçmişizdir.
13. O yerleşim bölgesinin halkını hatırlat, ki onlara Resûller gelmişti.
14. Hani, biz o halka, iki Resûl göndermiştik, ki onların ikisini de yalancı
saymışlardı da, bir üçüncüsüyle desteklemiştik. Onlar hep beraber "Biz
size gönderilmiş elçileriz" dediler.
15. Dediler; "siz de bizim mislimiz üzere beşerden başka bir şey
değilsiniz. Rahman bir şey inzal etmemiştir." Hem siz, sırf yalan
söylüyorsunuz.
16. Dediler (resûller); Rabbimiz bilendir, elbette biz size gönderilmiş
Resûlleriz.
17. Bize düşen size açık seçik tebliğde bulunmaktır.
18. Siz bize uğursuzluk getirdiniz; vazgeçmezseniz, sizi taşlarız ve bizden
azaba yolaçacak olaylarla karşılaşırsınız.
19. Uğursuzluk kendinizdendir, dediler (resûller). Tavsiyelerimizi uğursuzluk
diye mi anlıyorsunuz. Hayır, siz haddi aşan bir topluluksunuz.
20. Şehrin bir ucundan koşarak gelen adam seslendi: Ey kavmim, Resûllere
uyun!..
21. Sizden bir karşılık istemeyen, hidâyet üzere olanlara uyun.
22. Nasıl kulluk etmem ki beni bu şekilde yaratan Allâh'a; ki O'na
döneceksiniz.
23. Tanrılar mı edinmemi istiyorsunuz!.. Rahman bana bir zarar dilerse, benim
için şefaâtleri faydasızdır, beni kurtaramazlar.
24. Tanrı edinirsem, kesinlikle açık seçik sapmış olurum.
25. Muhakkak ben rabbinize iman ettim. Bunu duyun.
26. Ona, cennete gir, denildi. Keşke kavmim bileydi, dedi.
27. Rabbimin beni bağışladığını ve ikrâm görenlerden olduğumu.
28.Ondan sonra kavminin üzerine gökten asker indirmedik; indirecek de değildik.
29. Onlara bir sayha yetti!.. Bir anda yok oldular.
30. Ne yazık şu kullara ki, onlara bir peygamber geldiğinde, onunla alay
ederler.
31. Görmüyorlar mı, kendilerinden önce biz nice nesiller helâk ettik,
peygamberleri değerlendirmedikleri için; ki onların geri dönüşü sözkonusu
değildir.
32. Onların hepsi de huzurumuza getirileceklerdir.
33. Şu ölü toprak onlara bir ibrettir!.. Onu canlandırır, taneler yetiştiririz
de yerler.
34. Hurmalıklardan, bağlardan bahçeler yarattık; pınarlar fışkırttık.
35.Bunların meyvalarından ve ürettiklerinden yesinler diye. Şükretmiyecekler
mi?
36. Yerden oluşan şeylerden, nefislerinden ve daha bilmedikleri şeylerden
çiftleri yaratan Allâh subhandır.
37. Gece de onlar için bir ibrettir. Gündüzün ışığını çektiğimizde zulmet
içinde kalırlar.
38. Güneş de yörüngesinde istikrarlıdır. Bu Azîz ve Alîm olanın
değerlendirişidir.
39. Aya da bir yörünge takdir ettik. O bu yörüngede ilerlerken eğri hurma dalı
gibi görünür.
40. Ne güneş aya yetişir ne de gece - gündüz aynı anda oluşur. Hepsi de kendi
yörüngelerinde dönerler.
41. Onların evlâdlarıyla dolu gemilerin taşınmaları da bir ibrettir.
42. Ve daha bunun gibi binecekleri nice şeyleri yarattık.
43.Dilemiş olsaydık onları batırırdık da, ne kimse yardımlarına koşabilirdi, ne
de kurtulabilirlerdi.
44. Ancak bir rahmet olarak bir zamana kadar yaşamalarını istedik.
45. Önünüzden ve arkanızdan korunun ki rahmete eresiniz, (dendiğinde yüzçevirirler).
46. Onlara bir Allâh âyeti gönderilince, yüzçevirirler.
47. Onlara, Allâh’ın size verdiği rızıktan başkalarına da bağışlayın
dendiğinde, gerçeği örtücüler, iman ehline -Allâh dileseydi onlara da verirdi.
Siz aldanıyorsunuz, gerçeği göremiyorsunuz’ derler.
48. -Sözünüz doğru ise, ne zaman tehdidiniz yerine gelecek’, derler.
49. Onların beklediği tek bir sayhadır ki, onları birbirleriyle çekişirken
götürüverir!..
50. Artık ne bir şey vasiyet edebilirler, ne de ailelerinin yanına dönebilirler.
51. Sûr üfürülür. Kabirlerinden çıkarak Rablerinin hükmüne yönelirler.
52. Eyvah, bizi kabirlerimizden kim çıkarttı, derler. Rahmân’ın vaadidir bu; ve
Resûller gerçeği söylemiştir.
53. O tek sayhadır, hepsi toplanıp huzurumuzda olacaklardır.
54. Bugün hiç kimse haksızlıkla karşılaşmıyacak, sadece yaptıklarının
neticesine erecektir.
55. O gün cennetlikler nimetler içinde saadettedirler.
56. Kendileri de eşleri de gölgeler altında tahtlara yaslanmışlardır.
57. Orada (yaptıklarının) meyvalarına nâil olur, her istediklerini bulurlar.
58. Rahîm olan rabbın selâmeti üzerlerindedir.
59. Ey suçlular, bugün sizler bir tarafa ayrılın.
60. Ey Ademoğulları, Şeytana (cinlere) kulluk etmeyin!.. O size açık seçik
düşmandır!..
61. Bana kulluğa devam edin!.. Gerçek yol budur.
62. Andolsun ki onlar, içinizden pekçoğunu gerçekten saptırmıştır. Niçin
aklınızı kullanmadınız?..
63. İşte bu (yaptığınızın karşılığı) vaad olunan cehennemdir!..
64. Gerçeği örtmenizin karşılığı girin oraya!..
65. O günde, onların ağızlarını mühürleriz; kazandıklarını elleri konuşur ve
ayakları şehâdet eder de onları yalanlar.
66. Dilersek gözlerini kör ederiz de, yolda koşuşup kalırlar. Yolu nasıl
görürler ki?
67. Eğer dileseydik, onların durdukları yerde kalıplarını değiştirirdik, ne
ileri gidebilirlerdi ne de geri!..
68. Kime uzun ömür verirsek, hayatı başa doğru geriliyor. Akıllarını
kullanmazlar mı?..
69. O'na biz, şiir öğretmedik ve yakışmaz da! O apaçık zikir ve Kurân'dır;
70. Dirileri uyarır, gerçeği örtenlerin de karşılığını almalarını sağlar!..
71. Onlar görmüyorlar mı, ellerimizin eseri olan davarlar yarattık,
sahiplendiler.
72. Bu davarları emirlerine verdik, kimine binerler, kimini yerler.
73. Bunlarda onlar için çeşitli faydalar vardır, içerler; şükretmezler mi?..
74. ONLAR ALLAH'I BIRAKIP TANRI EDİNDİLER YARDIMI OLUR DÜŞÜNCESİYLE.
75. Asla yardım gelmez!.. Kendileri ona hazırlanmış ordu olurlar.
76. Lafları seni mahzûn etmesin!.. Biz onların içlerindekini de dışlarındakini
de iyi biliriz.
77. İnsan, bir spermden yaratıldığını görmüyor da bize düşmanlığa kalkışıyor!..
78. Yaradılışını unutarak, -çürümüş bu kemikleri kim canlandırır’ diye misal
getirdi!..
79. De ki; onları ilk önce kim yarattıysa, O!.. Yaratmanın tüm sistemini O
bilir!..
80. Size yeşil ağaçtan ateş çıkartan O’dur ki, bu ateşle yakarsınız!..
81. Göklerle yeri yaratan, bir benzerini daha yaratamaz mı? Elbette yaratır!..
Her şeyi mükemmel bilir!..
82. Bir şeyin olmasını irade etti mi, "OL" der ve o şey olur.
83. Herşeyin orijinini elinde tutan Subhandır ki. O'na dönecekiniz.
Bilgi:
Yâsîn Sûresini okumanın faydaları hakkında bir çok Rasûlullah buyruğu mevcuttur
ki, size bunlardan sadece birkaçını nakletmek istiyorum:
-Gece yatmadan evvel Yâsîn okumayı âdet edinen kişi, gece öldüğü takdirde ŞEHİD
olarak ölür.
-Yâsin sûresini çokça okuyunuz; çünkü onda on bereket vardır.
1. Aç kimse okursa karnı doyar
2. Çıplak kimse okursa, giyinir;
3. Bekâr okursa, kısmeti açılır, evlenir;
4. Korkan kimse okursa, korktuğundan emin olur;
5. Dünya işinden üzülenin üzüntüsü zail olur;
6. Yolculuk halinde olan, yol sıkıntısından kurtulur;
7. Kaybı olan, kaybettiğine kavuşur;
8. Ölüm halinde okunduğunda, sıkıntılar kaybolur;
9. Susuz okuduğunda, susuzluğunu giderir;
10. Hasta okuduğunda, eceli gelmemişse, şifa bulur."
-Kur'ân-ın kalbi Yâsin sûresidir. Allâh ve ahıreti dileyerek bir kimse Yâsîn'i
okursa, Allâh kendisini mutlaka bağışlar. Ölülerinize Yâsîn okuyunuz."
-Şüphesiz ki her şeyin bir kalbi vardır. Kur'ân-ın kalbi de Yâsîn sûresidir.
Kim Yâsîn'i okursa, Allâh, Yâsîn'i okuması sebebiyle, içinde Yâsîn olmayan 10
hatim sevabı verir"
(1) Yâsiyn (2) velkur'ânilhakiym (3) inneke leminelmürseliyne (4) alâ sıratın
müstekiym (5) tenziylel aziyzirrahıym (6) litünzire kavmen mâ ünzire abâühüm
fehüm ğafilûn (7) lekad hakkalkavlü alâ ekserihim fehüm la yü'minun (8.) inna
cealnâ fiy a'nakıhim ağlâlen fehiye ilel'ezkani fehüm mukmehun (9) ve cealna
min beyni eydiyhim sedden ve min halfihim sedden feağşeynahüm fehüm lâ yübsırun
(10) ve sevaün aleyhim eenzertehüm em lem tünzirhüm lâ yü'minun (11) innema tünzirü
menittebe azzikre ve haşiyer rahmane bilğayb febeşşirhü bimağfiretin ve ecrin
keriym (12) inna nahnü nuhyilmevta ve nektübü ma kaddemu ve asarehüm ve külle
şey'in ahsaynahü fiy imamın mübiyn (13) vadrib lehüm meselen ashabel karyeh
izcaehel mürselun (14) iz erselna ileyhimüsneyni fekezzebuhüma feazzezna
bisalisin fekalû inna ileyküm mürselun (15) kalu mâ entüm illâ beşerün mislüna
ve mâ enzelerrahmanü min şey'in in entüm illâ tekzibun (16) kalu rabbüna yalemü
inna ileyküm lemürselun (17) ve ma aleyna illelbelağul mübiyn (18) kalû inna
tetayyerna biküm lein lem tentehu lenercümenneküm ve leyemessenneküm minna
azabün eliym (19) kalu tairüküm meaküm ein zükkirtüm bel entüm kavmün müsrifun
(20) ve cae min aksalmediyneti recülün yes'a, kale ya kavmit tebiul mürseliyne
(21) ittebiu men lâ yes’elüküm ecren vehüm mühtedun (22) ve maliye la
a'büdülleziy fetareni ve ileyhi türceun (23) eettehızü min dunihi aliheten in
yüridnir rahmanü bidurrin lâ tuğni anniy şefaatühüm şey'en ve lâ yünkizune (24)
inniy izen lefiy dalâlin mübiyn (25) inniy amentü birabbiküm fesmeun (26)
kıyledhulil cenneh, kale ya leyte kavmiy yalemune (27) bima ğafere liy rabbiy
ve cealeniy minel mükremiyn (28) ve ma enzelna alâ kavmihî min badihî min
cündin minessemâi ve ma künna münziliyne (29) in kanet illâ sayhaten vahıdeten
feiza hüm hamidun (30) ya hasreten alel ibad ma ye'tiyhim min resulin illâ kanu
bihî yestehziun (31) elem yerev kem ehlekna kablehüm minelkuruni ennehüm
ileyhim lâ yerciun (32) ve in küllün lemma cemiun ledeyna muhdarun (33) ve
ayetün lehümül ardulmeyteh ahyeynaha ve ahrecna minha habben feminhü ye'külun
(34) ve cealna fiyha cennatin min nehıylin ve a'nabin ve feccerna fiyha
mineluyuni (35) liye'külu min semerihî ve ma amilethü eydiyhim efelâ yeşkürune
(36) sübhanelleziy halekal ezvace külleha mimma tünbitül ardu ve min enfüsihim
ve mimma lâ yalemun(37) ve ayetün lehümülleyl neslehu minhünnehare feizahüm
muzlimune (38) veşşemsü tecriy limüstekarrin leha zalike takdiyrül aziyzil
aliym (39) velkamere kaddernahü menazile hatta a'dekel urcunil kadiym (40)
leşşemsü yenbeğıy leha en tüdrikel kamere ve lelleylü sabikun nehar ve küllün
fiy felekin yesbehun (41) ve ayetün lehüm enna hamelna zürriyyetehüm fiyl
fülkil meşhuni (42) ve halakna lehüm min mislihî ma yerkebun (43) ve in neşe'
nuğrıkhüm felâ sariyha lehüm ve lâ hüm yünkazune (44) illâ rahmeten minna ve
metaan ilâ hıyn (45) ve iza kıyle lehümütteku ma beyne eydiyküm ve ma halfeküm
lealleküm türhamune (46) ve ma te'tiyhim min ayetin min ayati rabbihim illâ
kanu anha mu'ridiyn (47) ve iza kıyle lehüm enfiku mimma rezekakümullahü,
kalelleziyne keferu, lilleziyne amenû enutımü men lev yeşaullahü at'ameh, in
entüm illâ fiy dalâlin mübiyn (48) ve yekûlûne meta hazalva'dü in küntüm
sadıkıyn (49) ma yenzurune illâ sayhaten vahıdeten te’huzühüm ve hüm yehıssımun
(50) felâ yestetıyune tavsıyeten ve la ilâ ehlihim yerciun (51) ve nüfiha
fiyssuri feizâhüm minel'ecdasi ilâ rabbihim yensilun (52) kalu ya veylena men
beasena min merkadina haza ma veader rahmanü ve sadekalmürselun (53) in kanet illâ
sayhaten vahıdeten feizahüm cemiyun ledeyna muhdarun (54) felyevme lâ tuzlemü
nefsün şey'en ve lâ tüczevne illâ ma küntüm ta'melun (55) inne ashabel cennetil
yevme fiy şüğulin fâkihun(56) hüm ve ezvacühüm fiy zılâlin alel'erâiki
müttekiun (57) lehüm fiyha fâkihetün ve lehüm ma yeddeun (58) selâmün kavlen
min rabbin rahıym (59) vemtazul yevme eyyühel mücrimun (60) elem ahad ileyküm
ya beniy ademe en lâ ta'büdüş şeytan innehu leküm adüvvün mübiynün (61) ve
enıbüduniy, haza sıratun müstekıym (62) ve lekad edalle minküm cibillen kesiyra
efelem tekunu ta'kılun (63) hazihî cehennemülletiy küntüm tuadun (64) ıslevhel
yevme bima küntüm tekfürûn (65) elyevme nahtimü ala efvahihim ve tükellimüna
eydiyhim ve teşhedü ercülühüm bimâ kânu yeksibûn (66) velev neşâu letamesna alâ
ayünihim festebekussırata feenna yübsırun (67) velev neşaü lemesahnahüm alâ
mekanetihim femestetau mudıyyen ve lâ yerciun (68) ve men nüammirhü nünekkishü
fiylhalk, efelâ ya'kılun (69) ve ma allemnahüş şi're ve ma yenbeğıy leh, in
hüve illâ zikrün ve kur'ânün mübiyn (70) liyünzire men kane hayyen ve yehık
kalkavlü alelkafiriyne (71) evelem yerev enna halakna lehüm mimma amilet
eydiyna enamen fehüm leha mâlikun (72) ve zellelnaha lehüm feminha rekubühüm ve
minha ye'külun (73) ve lehüm fiyha men'afiu ve meşarib efelâ yeşkürune (74)
vettehazu min dunillâhi âliheten leallehüm yünsarun (75) lâ yestetıyune
nasrehüm ve hüm lehüm cündün muhdarun (76) felâyahzünke kavlühüm, innâ na’lemü
ma yüsirrune ve ma yulinun (77) evelem yerel'insanü enna halaknahü min nutfetin
feiza hüve hasıymün mübiyn (78) ve darebe lena meselen ve nesiye halkah kale
men yuhyiylızame ve hiye remiym (79) kul yuhyiyhelleziy enşeeha evvele merreh
ve hüve bikülli halkın aliymün (80) elleziy ceale leküm mineş şeceril'ahdari
naren feiza entüm minhü tukıdûn (81) eveleyselleziy halekassemavati vel'arda,
bikâdirin alâ en yahlüka mislehüm, belâ ve hüvel hallâkul aliym (82) innema
emrühû iza erade şey’en, en yekule lehu kün, feyekun (83) fesübhanelleziy
biyedihî melekûtü külli şey'in ve ileyhi türceûn.
Anlamı:
1. Yâ-sîn.
2. Kur’ân hikmettir.
3. Kesinlikledir ki, sen gönderilen Rasûlerdensin
4. Sıratı mustakîm üzerindesin.
5. Azîz ve Rahîm indinden inzal olmuştur (Kur’ân).
6. Ataları korkutulmamış olan ve bu yüzden gaflet içinde kalan bir kavmi
uyarasın diye inzâl olandır.
7. Andolsun ki ekseriyetiniz üzerinde hakkın hükmü vardır. İman etmezler.
8. Biz bunların boyunlarına, çenelerine kadar boyunduruk vurduk, bu yüzden
dikbaşlılardır.
9. Biz onların önlerine, arkalarına sedler koyduk. Gözlerini bağladık. Artık
onlar göremezler.
10. Onları uyarsan da, uyarmasan da iman etmezler.
11. Sen yanlız kabul edenleri, zikre uyanları ve Rahmân’dan haşyet duyanları
gaybları ile uyarabilirsin. Onları bağışlanma ve sonsuz ecir ile müjdele.
12. Kesinlikle biziz ölüleri dirilten; onların bütün fiillerini, bıraktıkları
her izi, yazarız. Biz her şeyi apaçık bir şekilde bir kitapta kayda
geçmişizdir.
13. O yerleşim bölgesinin halkını hatırlat, ki onlara Resûller gelmişti.
14. Hani, biz o halka, iki Resûl göndermiştik, ki onların ikisini de yalancı
saymışlardı da, bir üçüncüsüyle desteklemiştik. Onlar hep beraber "Biz
size gönderilmiş elçileriz" dediler.
15. Dediler; "siz de bizim mislimiz üzere beşerden başka bir şey
değilsiniz. Rahman bir şey inzal etmemiştir." Hem siz, sırf yalan
söylüyorsunuz.
16. Dediler (resûller); Rabbimiz bilendir, elbette biz size gönderilmiş
Resûlleriz.
17. Bize düşen size açık seçik tebliğde bulunmaktır.
18. Siz bize uğursuzluk getirdiniz; vazgeçmezseniz, sizi taşlarız ve bizden
azaba yolaçacak olaylarla karşılaşırsınız.
19. Uğursuzluk kendinizdendir, dediler (resûller). Tavsiyelerimizi uğursuzluk
diye mi anlıyorsunuz. Hayır, siz haddi aşan bir topluluksunuz.
20. Şehrin bir ucundan koşarak gelen adam seslendi: Ey kavmim, Resûllere
uyun!..
21. Sizden bir karşılık istemeyen, hidâyet üzere olanlara uyun.
22. Nasıl kulluk etmem ki beni bu şekilde yaratan Allâh'a; ki O'na
döneceksiniz.
23. Tanrılar mı edinmemi istiyorsunuz!.. Rahman bana bir zarar dilerse, benim
için şefaâtleri faydasızdır, beni kurtaramazlar.
24. Tanrı edinirsem, kesinlikle açık seçik sapmış olurum.
25. Muhakkak ben rabbinize iman ettim. Bunu duyun.
26. Ona, cennete gir, denildi. Keşke kavmim bileydi, dedi.
27. Rabbimin beni bağışladığını ve ikrâm görenlerden olduğumu.
28.Ondan sonra kavminin üzerine gökten asker indirmedik; indirecek de değildik.
29. Onlara bir sayha yetti!.. Bir anda yok oldular.
30. Ne yazık şu kullara ki, onlara bir peygamber geldiğinde, onunla alay
ederler.
31. Görmüyorlar mı, kendilerinden önce biz nice nesiller helâk ettik,
peygamberleri değerlendirmedikleri için; ki onların geri dönüşü sözkonusu
değildir.
32. Onların hepsi de huzurumuza getirileceklerdir.
33. Şu ölü toprak onlara bir ibrettir!.. Onu canlandırır, taneler yetiştiririz
de yerler.
34. Hurmalıklardan, bağlardan bahçeler yarattık; pınarlar fışkırttık.
35.Bunların meyvalarından ve ürettiklerinden yesinler diye. Şükretmiyecekler
mi?
36. Yerden oluşan şeylerden, nefislerinden ve daha bilmedikleri şeylerden
çiftleri yaratan Allâh subhandır.
37. Gece de onlar için bir ibrettir. Gündüzün ışığını çektiğimizde zulmet
içinde kalırlar.
38. Güneş de yörüngesinde istikrarlıdır. Bu Azîz ve Alîm olanın
değerlendirişidir.
39. Aya da bir yörünge takdir ettik. O bu yörüngede ilerlerken eğri hurma dalı
gibi görünür.
40. Ne güneş aya yetişir ne de gece - gündüz aynı anda oluşur. Hepsi de kendi
yörüngelerinde dönerler.
41. Onların evlâdlarıyla dolu gemilerin taşınmaları da bir ibrettir.
42. Ve daha bunun gibi binecekleri nice şeyleri yarattık.
43.Dilemiş olsaydık onları batırırdık da, ne kimse yardımlarına koşabilirdi, ne
de kurtulabilirlerdi.
44. Ancak bir rahmet olarak bir zamana kadar yaşamalarını istedik.
45. Önünüzden ve arkanızdan korunun ki rahmete eresiniz, (dendiğinde yüzçevirirler).
46. Onlara bir Allâh âyeti gönderilince, yüzçevirirler.
47. Onlara, Allâh’ın size verdiği rızıktan başkalarına da bağışlayın
dendiğinde, gerçeği örtücüler, iman ehline -Allâh dileseydi onlara da verirdi.
Siz aldanıyorsunuz, gerçeği göremiyorsunuz’ derler.
48. -Sözünüz doğru ise, ne zaman tehdidiniz yerine gelecek’, derler.
49. Onların beklediği tek bir sayhadır ki, onları birbirleriyle çekişirken
götürüverir!..
50. Artık ne bir şey vasiyet edebilirler, ne de ailelerinin yanına dönebilirler.
51. Sûr üfürülür. Kabirlerinden çıkarak Rablerinin hükmüne yönelirler.
52. Eyvah, bizi kabirlerimizden kim çıkarttı, derler. Rahmân’ın vaadidir bu; ve
Resûller gerçeği söylemiştir.
53. O tek sayhadır, hepsi toplanıp huzurumuzda olacaklardır.
54. Bugün hiç kimse haksızlıkla karşılaşmıyacak, sadece yaptıklarının
neticesine erecektir.
55. O gün cennetlikler nimetler içinde saadettedirler.
56. Kendileri de eşleri de gölgeler altında tahtlara yaslanmışlardır.
57. Orada (yaptıklarının) meyvalarına nâil olur, her istediklerini bulurlar.
58. Rahîm olan rabbın selâmeti üzerlerindedir.
59. Ey suçlular, bugün sizler bir tarafa ayrılın.
60. Ey Ademoğulları, Şeytana (cinlere) kulluk etmeyin!.. O size açık seçik
düşmandır!..
61. Bana kulluğa devam edin!.. Gerçek yol budur.
62. Andolsun ki onlar, içinizden pekçoğunu gerçekten saptırmıştır. Niçin
aklınızı kullanmadınız?..
63. İşte bu (yaptığınızın karşılığı) vaad olunan cehennemdir!..
64. Gerçeği örtmenizin karşılığı girin oraya!..
65. O günde, onların ağızlarını mühürleriz; kazandıklarını elleri konuşur ve
ayakları şehâdet eder de onları yalanlar.
66. Dilersek gözlerini kör ederiz de, yolda koşuşup kalırlar. Yolu nasıl
görürler ki?
67. Eğer dileseydik, onların durdukları yerde kalıplarını değiştirirdik, ne
ileri gidebilirlerdi ne de geri!..
68. Kime uzun ömür verirsek, hayatı başa doğru geriliyor. Akıllarını
kullanmazlar mı?..
69. O'na biz, şiir öğretmedik ve yakışmaz da! O apaçık zikir ve Kurân'dır;
70. Dirileri uyarır, gerçeği örtenlerin de karşılığını almalarını sağlar!..
71. Onlar görmüyorlar mı, ellerimizin eseri olan davarlar yarattık,
sahiplendiler.
72. Bu davarları emirlerine verdik, kimine binerler, kimini yerler.
73. Bunlarda onlar için çeşitli faydalar vardır, içerler; şükretmezler mi?..
74. ONLAR ALLAH'I BIRAKIP TANRI EDİNDİLER YARDIMI OLUR DÜŞÜNCESİYLE.
75. Asla yardım gelmez!.. Kendileri ona hazırlanmış ordu olurlar.
76. Lafları seni mahzûn etmesin!.. Biz onların içlerindekini de dışlarındakini
de iyi biliriz.
77. İnsan, bir spermden yaratıldığını görmüyor da bize düşmanlığa kalkışıyor!..
78. Yaradılışını unutarak, -çürümüş bu kemikleri kim canlandırır’ diye misal
getirdi!..
79. De ki; onları ilk önce kim yarattıysa, O!.. Yaratmanın tüm sistemini O
bilir!..
80. Size yeşil ağaçtan ateş çıkartan O’dur ki, bu ateşle yakarsınız!..
81. Göklerle yeri yaratan, bir benzerini daha yaratamaz mı? Elbette yaratır!..
Her şeyi mükemmel bilir!..
82. Bir şeyin olmasını irade etti mi, "OL" der ve o şey olur.
83. Herşeyin orijinini elinde tutan Subhandır ki. O'na dönecekiniz.
Bilgi:
Yâsîn Sûresini okumanın faydaları hakkında bir çok Rasûlullah buyruğu mevcuttur
ki, size bunlardan sadece birkaçını nakletmek istiyorum:
-Gece yatmadan evvel Yâsîn okumayı âdet edinen kişi, gece öldüğü takdirde ŞEHİD
olarak ölür.
-Yâsin sûresini çokça okuyunuz; çünkü onda on bereket vardır.
1. Aç kimse okursa karnı doyar
2. Çıplak kimse okursa, giyinir;
3. Bekâr okursa, kısmeti açılır, evlenir;
4. Korkan kimse okursa, korktuğundan emin olur;
5. Dünya işinden üzülenin üzüntüsü zail olur;
6. Yolculuk halinde olan, yol sıkıntısından kurtulur;
7. Kaybı olan, kaybettiğine kavuşur;
8. Ölüm halinde okunduğunda, sıkıntılar kaybolur;
9. Susuz okuduğunda, susuzluğunu giderir;
10. Hasta okuduğunda, eceli gelmemişse, şifa bulur."
-Kur'ân-ın kalbi Yâsin sûresidir. Allâh ve ahıreti dileyerek bir kimse Yâsîn'i
okursa, Allâh kendisini mutlaka bağışlar. Ölülerinize Yâsîn okuyunuz."
-Şüphesiz ki her şeyin bir kalbi vardır. Kur'ân-ın kalbi de Yâsîn sûresidir.
Kim Yâsîn'i okursa, Allâh, Yâsîn'i okuması sebebiyle, içinde Yâsîn olmayan 10
hatim sevabı verir"